İnternet, gün içerisinde insanoğlunun yeme, içme ve uyuma gibi temel ihtiyaçlarının yanında neredeyse olmazsa olmaz haline gelmiş âdeta bir bağımlılık.
İnternet olmasaydı neler olurdu, diye hiç düşündünüz mü? Eğer internet öncesi çağın nesli iseniz sizin için cevapları bulması hiç zor olmayacaktır.
İnternet öncesinde üzerinde yaşadığımız “soluk mavi nokta”, sınırları çekilmiş ve o zamanın teknolojisinden dolayı insanlar arasında, özellikle farklı ülke ve farklı kıtalar arasındaki, bugün olduğu kadar anlık etkileşimlerin neredeyse hiç yaşanmadığı bir yerdi. Peki ya internet dediğimiz “şey” nedir, ne değildir?
İnternet temelinde telefon, telgraf, mektup ve hatta ilkel çağlarda kullanılan duman gibi bir haberleşme aracıdır. Fakat internet diğer haberleşme araçlarının yapamadığı bir devrimi gerçekleştirmiş ve sadece bir iletişim aracı olmaktan çıkmış, hayatımızın en ufak noktalarında bile izler taşımaya başlamıştır.
İnternet iki makinenin birbirleriyle iletişim kurmasını sağlamak için çeşitli bağlantı araçlarına ihtiyaç duyar bunlara örnek vermek gerekirse: fiziksel kablolar örneğin telefon hatları, TV kabloları veya fiber optik kablolar; kablosuz bağlantı için kullandığımız Wi-Fi, 3G/4G ve adını uzun süredir duymakta olduğumuz 5G teknolojisi.
Evet iki cihazı birbirine bağladık, peki ya sonra? Bu iki nokta arasında artık “analog” sinyal göndermeye başlayabiliriz. İnternet üzerinde bir bilgiyi A noktasından B noktasına göndermek istediğinizde adeta kargo gönderir gibi göndermek istediğiniz bilgileri bir paketin içine koyup paketledikten sonra üzerine göndermek istediğiniz adresi yazıyorsunuz ve böylelikle internet üzerindeki paketleriniz “kargolarınız” çeşitli kontrol noktalarından geçerek alıcı cihaza ulaşıyor. Yani bir nevi internette iletişim kurmaya başlamış oluyorsunuz.
İnternetin icadından çok öncelerinde bile bilim adamları dünya çapında ağ modelinin olabileceğini hayal ettiler. Nikola Tesla, 1900’lü yılların başında üstünde çok durmadan “world wireless system” fikrini ortaya atmıştır.
Nikola Tesla
29 Ocak 1969, UCLA (Kaliforniya Üniversitesi, Los Angeles) öğrencilerinden Charley Kline “l” ve “o” harflerini elektronik olarak yaklaşık 350 mil (563,27 km) uzaktaki Melona Park, Kaliforniya’daki Stanford Araştırma Enstitüsü bilgisayarına göndermeyi başarmış fakat elektronik sistemin bozulmasına (crash) sebep olmuştur. Bu bir süre sonra ARPANET diye adlandırdığımız sisteme öncülük edecektir.
İnternet, teknolojideki birçok gelişmede olduğu gibi askeri bir nedenden ortaya çıkmıştır: kesintisiz iletişim. ARPANET, Amerikan Silahlı Güçleri (U.S. military) tarafından desteklenen bir projeydi. ARPANET aslında U.S. Defense Department’s Advanced Research Projects Agency Network–hence’in kısaltmasıdır. O yıllarda soğuk savaş tehdidinden dolayı olası bir nükleer saldırıda bile iletişimin kesilmemesi hedeflenmiştir.
TCP (Transmission Control Protocol) güvenilir, gönderdiğimiz paketlerin gitmesi gereken yere ulaştığından emin olan bir yapıya sahiptir. Bizler bu teknoloji sayesinde temelinde websitelerle etkileşim kurabilmek için kullanıyoruz, ayrıca birçok kullanım alanı da mevcuttur. Buradaki IP ibaresini ev adresimize benzetebiliriz.
TCP/IP, Robert Elliot Kahn adındaki Amerikalı bir bilim adamı tarafından 1970’li yılların sonlarında geliştiriliyor. Temel amacı verilerin çoklu ağlar arasında gönderilmesi için standartlar belirlemek.
Robert Elliot Kahn
Tarihler 1 Ocak 1983’ü gösterdiğinde araştırmacılar “network of networks” yani “ağların ağları” da diyebileceğimiz modern interneti yaratmak için ARPANET’i TCP/IP’ye adapte ettiler.
Bilgisayar bilimci Tim Berners-Lee, “World Wide Web” olarak bildiğimiz günümüz webinin temellerini 1990 yılında atmıştır. Artık dünyamızın sınırları daha da ortadan kalkmaya başlamış ve özellikle Silikon Vadisi dediğimiz teknoloji devlerini bünyesinde barındıran “dünyanın teknoloji merkezi”nde .com çılgınlığı başlamış böylelikle bugün bildiğimiz Google ve benzeri firmaların temellerinin atılmasını sağlamıştır.
Tim Berners-Lee
Aralık 2020 verilerine göre aktif internet kullanıcı sayısı “4,57 milyar”a ulaşmıştır.
Aralık 2020 verilerine göre aktif sosyal medya kullanıcı sayısı toplamda “3,81 milyar”, mobilden bağlantı açısından bakıldığında “3.76 milyar” seviyesine ulaşmıştır.
2020 yılı verileri göz önüne alındığında dünyadaki e-ticaret hacmi “2 trilyon dolar” seviyesini aşmıştır.